Sivil Savunma ve Afet Yönetimi

Cuma

Su Fakiri Ülke Olmadan Acil Önlem Almak Şart!

 

Su, sadece yaşamın değil, aynı zamanda toplumsal güvenliğin de temelidir. 2025 yılı itibarıyla Türkiye, giderek derinleşen su kriziyle yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ciddi bir sivil savunma riskiyle de karşı karşıyadır. Kuraklık, baraj seviyelerinin düşmesi, tarımsal üretimin gerilemesi ve içme suyuna erişimde yaşanan zorluklar; afet yönetimi, halk sağlığı, gıda güvenliği ve sosyal huzur açısından stratejik tehditler oluşturmaktadır. Su kaynaklarının tükenmesi, sadece bireysel yaşamları değil; afet anlarında tahliye, yangınla mücadele, salgın hastalıkların önlenmesi gibi kritik sivil savunma faaliyetlerini de doğrudan etkilemektedir.

Çarşamba

Rusya’daki 8.8 Büyüklüğünde Deprem Neden Yıkıcı Olmadı?


Kısa süre önce Rusya’da meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, dünya genelinde endişeye yol açtı. Bu tür büyük depremler akıllara hemen Türkiye’de 2023’te yaşanan ve büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremleri getiriyor. Ancak bu kez, benzer büyüklükte olmasına rağmen can kaybı ve yıkım yok denecek kadar azdı. Peki neden?

Dünya Genelindeki Mw ≥ 7.0 Depremlerin Marmara Fayı Üzerindeki Gerilim Etkisi


Son yıllarda artan sismik hareketlilik, yalnızca yerel değil, küresel ölçekteki depremlerin de birbirleriyle olası etkileşimlerini gündeme getirmiştir. Özellikle Mw (moment büyüklüğü) 7.0 ve üzerindeki büyük depremlerin, uzaktaki fay sistemleri üzerindeki statik veya dinamik gerilim aktarımı yoluyla tetikleyici rol oynayıp oynamadığı merak konusudur. Bu bağlamda, milyonlarca insanın yaşadığı ve uzun süredir büyük bir deprem bekleyen Marmara Bölgesi’nin, dünya genelindeki büyük depremlerden nasıl ve ne ölçüde etkilendiği sorusu büyük merak uyandıran bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Pazartesi

Almanya Sivil Savunma Seferberliğinde: 2035'e Kadar 30 Milyar € Yatırım

alman sivil savunması

Almanya, 2020’lerin başından itibaren değişen jeopolitik dengeler ve Ukrayna Savaşı’nın etkisiyle savunma konseptini kökten yenilemeye başladı. Ancak sadece orduyu değil, sivil halkı da kapsayan güvenlik politikaları artık gündemde. Son olarak Almanya Kızılhaç’ı (Deutsches Rotes Kreuz - DRK), nükleer tehdit ve geniş çaplı savaş senaryolarına karşı hükümeti açıkça uyardı. Federal Sivil Savunma Ajansı (BBK) Başkanı Ralph Tiesler, Almanya’nın sivil savunma altyapısını güçlendirebilmek için önümüzdeki 4 yılda minimum €10 milyar, sonraki 10 yılda toplamda yaklaşık €30 milyar yatırım gerektiğini açıkladı.

Zemin Sıvılaşması: Deprem Güvenliği İçin Kritik Bir Tehdit

zemini sıvılaşan bina

Depremler doğal olaylardır; ancak bu olayların afete dönüşüp dönüşmemesi, insan eliyle yapılan yapıların dayanıklılığına bağlıdır. Eğer yapı üretim süreci tüm teknik kurallara uygun şekilde yürütülseydi, depremler sadece bir yer sarsıntısı olarak kalırdı. Ne yazık ki yapı stokumuzun ve zemin koşullarımızın yetersizliği, geçmişte yaşadığımız depremleri doğa olayından çıkarıp yıkıcı afetlere dönüştürmüştür.

Pazar

Türkiye’de Orman Yangınlarına Karşı Sivilkültürel Tedbirler Neden Şart?

orman yangını

2025 yazında Ülkemiz yine büyük bir orman yangını kriziyle karşı karşıya. Özellikle İzmir, Antalya, Bursa, Karabük, Eskişehir ve Çanakkale gibi illerde çıkan yangınlar sadece yüzlerce hektar ormanı yok etmekle kalmadı, aynı zamanda yerleşim alanlarına da tehdit oluşturdu. Meteorolojik verilere göre sıcaklıkların 40°C'yi geçtiği günlerde rüzgârın da etkisiyle yangınlar hızla büyüdü. Bu durum, hepimize şu soruyu yeniden hatırlattı: “Ne yaparsak bu yangınları önleyebiliriz?”

Cuma

Batı Trakya Türklerinin Kahramanı: Dr. Sadık Ahmet

dr. sadık ahmet

Yunanistan'ın kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın bir coğrafyada, adeta tarihin unutmaya yüz tuttuğu bir halk yaşıyor: Batı Trakya Türkleri. Osmanlı'dan kalan bu kadim topluluk, yıllardır kimlik, dil, eğitim ve dini özgürlük mücadelesi veriyor. İşte bu onurlu mücadelenin simge ismi ise, doktor, siyasetçi ve bir halk kahramanı: Dr. Sadık Ahmet.

Maraş Depremiyle Android Deprem Uyarı Sistemi Çağ Atladı!

scince dergisi

Science Dergisinde 17 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan bir makalede Google'nin telefonlardaki ivmeölçerleri kullanarak depremi önceden tespit edebilme hedefinde Maraş Depremleriyle nasıl bir ilerleme kaydedildiği anlatıldı.  Makaleye göre Google tarafından geliştirilen Android Deprem Uyarı Sistemi (ADUS)  geleneksel deprem tespit sistemleriyle aynı sismik dalga yayılım prensiplerini kullanıyor. Buna göre bir Android akıllı telefon hareketsizken, bir depremde P ve S dalgalarının oluşturacağı ani bir ivme artışını tespit etmek için ivmeölçerinin çıktısını kullanır. Bireysel bir telefon tetiklendiğinde, Google sunucularına ivme bilgisi ve yaklaşık bir konum içeren bir mesaj gönderir.

Pazartesi

Yanma ve Yangın: Sıcaklık ve Tehlike Arasındaki İnce Çizgi!


 

Yanma ve yangın, günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız ancak çoğu zaman yeterince dikkat etmediğimiz olaylardır. Yanma, bir madde ile oksijenin kimyasal reaksiyona girerek ısı ve ışık üretmesi sürecidir, yangın ise bu sürecin kontrolsüz bir şekilde yayılması ve çevresine zarar vermesiyle oluşur. Peki, yanma nasıl gerçekleşir ve yangınlar neden bu kadar tehlikeli hale gelir? İlk olarak yanma bahsiyle başlayalım:

Salı

Savaşta Hayat Kurtaran İkaz ve Alarm İşaretlerini Biliyor musunuz?

ikaz ve alarm işaretleri


Savaş, insanlık tarihinin en yıkıcı ve belirsiz dönemeçlerinden biridir. Bu olağanüstü durum, yalnızca silahların gücünü değil, aynı zamanda etkili bir savunma ve alarm sisteminin hayati önemini de gözler önüne serer. Sarı İkaz, Kırmızı Alarm, Siyah Alarm ve Beyaz İkaz gibi sistemler, savaş alanında, kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlere karşı toplumu korumanın temel taşlarıdır. Bu alarm işaretleri, sadece can kayıplarını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda halkı organize ederek panik yapmadan hayatta kalmalarını sağlar.

Pazartesi

Ülkemizde Sivil Savunmanın Tarihsel Yolculuğu: Korunmadan Afet Yönetimine

sivil savunma

Günümüzde "sivil savunma" denildiğinde aklımıza ilk olarak deprem, sel gibi doğal afetler ve bu durumlarda müdahale eden AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) gelse de, bu kavramın kökenleri çok daha eskilere, savaşların yıkıcı etkilerinden sivil halkı koruma ihtiyacına dayanmaktadır. Türkiye'de sivil savunmanın tarihi, Osmanlı'nın son dönemlerinden başlayıp, Cumhuriyet'in ilanı, Soğuk Savaş'ın gerilimi ve 1999 Marmara Depremi gibi büyük dönüm noktalarıyla şekillenerek günümüzün modern afet yönetimi anlayışına evrilmiştir. İşte bu önemli yolculuğun adımları:

lk Kez Duyanlar İçin: Sivil Savunmanın ABC’si

 


Sivil Savunmanın Tanımı ve Tarihçesi

Sivil Savunma, savaş sırasında saldırılara karşı, barış zamanı ise her türlü doğal afet ve büyük felaketlerde halkın can ve mal kaybını en aza indirmek için yapılan silahsız, koruyucu ve kurtarıcı önlem ve çalışmalar bütünüdür.  Bununla birlikte faaliyet gösteren tüm resmi ve özel kurum, kuruluş ve tesislerin korunması, devamlılığını sağlayacak her türlü tedbirin alınmasıdır. Vatandaşlarımızın da gerekli bilinci kazanarak bu çalışmaları desteklemesi aynı zamanda halkın ihtiyaçlarının karşılanması ve moralinin yüksek tutulması için tüm çalışmaları içermektedir.