Sivil Savunma ve Afet Yönetimi

Cuma

Çin’in 80. Yıl Geçit Töreni: 20.000 km Menzilli Füzeler ve Yeni Güç Dengesi

Çin, 80. yıl dönümü askeri geçit töreninde adeta gövde gösterisi yaptı. Başkent Pekin’de düzenlenen tören, sadece görkemli bir kutlama değil; aynı zamanda dünyaya verilmiş güçlü bir mesajdı. Sergilenen yeni nesil silahlar, özellikle de 20.000 km menzilli stratejik füzeler, küresel askeri dengeleri sarsabilecek nitelikte.

DF-5C: Dünyanın Her Noktasını Vurabilecek Füze



Törenin en çok ses getiren parçası, DF-5C kıtalararası balistik füzesi (ICBM) oldu. 20.000 km’yi aşan menziliyle bu füze, teorik olarak dünyanın herhangi bir noktasına ulaşabiliyor. Çoklu bağımsız nükleer başlık (MIRV) taşıyabilme özelliği sayesinde aynı anda birden fazla hedefi vurabiliyor. Çin’in stratejik caydırıcılık kapasitesinde büyük bir sıçrama anlamına geliyor.

DF-61 ve Nükleer Triaj


DF-5C’nin yanı sıra, DF-61 adlı yeni katı yakıtlı ICBM de ilk kez görücüye çıktı. 12.000 km menziliyle ABD anakarasını hedef alabilecek kapasitede. Bu, Çin’in kara tabanlı nükleer gücünü daha esnek ve hızlı hale getiriyor. Törenin bir diğer dikkat çekici yönü ise Çin’in ilk kez nükleer triaj – yani kara, deniz ve havadan nükleer saldırı kapasitesini – aynı anda sergilemesiydi.

  • Kara: DF-5C, DF-61
  • Deniz: JL-3 denizaltından atılan balistik füze
  • Hava: Stratejik bombardıman uçakları

Bu üçlü yapı, Çin’in artık tam anlamıyla küresel bir nükleer caydırıcılığa sahip olduğunu gösteriyor.

Yeni Nesil Silah Sistemleri


Geçit töreninde yalnızca füzeler değil, çok sayıda ileri teknoloji ürünü de tanıtıldı:

  • Hipersonik anti-gemi füzeleri (YJ-20): Pasifik’te ABD donanmasına karşı caydırıcı bir unsur.

  • Lazer ve mikrodalga silahları: Özellikle hava savunmasında drone ve füze tehditlerine karşı geliştirildi.

  • İnsansız hava ve deniz araçları, yapay zekâ destekli tanklar: Modern savaşlarda teknolojinin giderek artan rolünü simgeliyor.

  • Siber ve uzay harp birimleri: Geleceğin savaş alanlarına şimdiden hazırlık.

Çin’in Savunma Sanayi ve Askeri Gücü

Çin son yıllarda savunma sanayine devasa yatırımlar yapıyor. Halihazırda 600’ün üzerinde nükleer başlığa sahip olduğu tahmin ediliyor; bu sayının 2030’a kadar 1.000’i aşması bekleniyor. Savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltarak kendi teknolojisine dayalı bir üretim altyapısı kuruyor. Füze, drone, elektronik harp ve hipersonik silahlarda ABD ve Rusya ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştı. Bu modernizasyon, Çin’in yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte askeri bir süper güç olma hedefinin parçası.

Jeopolitik Yansımalar

Geçit törenine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un katılması, Çin’in Batı’ya karşı alternatif bir güvenlik ekseni oluşturduğunu gösteriyor. Batılı ülkelerin ise törene temsilci göndermemesi, mevcut jeopolitik ayrışmayı gözler önüne seriyor.

Sonuç: Yeni Bir Askeri Denge

Çin’in 80. yıl geçit töreni, yalnızca geçmişin hatırlanması değil, geleceğin mesajıydı. 20.000 km menzilli füzeler, hipersonik silahlar ve nükleer triaj, Çin’in artık küresel ölçekte caydırıcı bir güç haline geldiğini ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, önümüzdeki yıllarda uluslararası güvenlik dengelerini köklü biçimde değiştirebilir. Asıl soru ise şu: Bu silahlar yalnızca caydırıcılık amacıyla mı kalacak, yoksa bir gün gerçek savaş alanlarında mı kullanılacak?