Su, sadece yaşamın değil, aynı zamanda toplumsal güvenliğin de temelidir. 2025 yılı itibarıyla Türkiye, giderek derinleşen su kriziyle yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ciddi bir sivil savunma riskiyle de karşı karşıyadır. Kuraklık, baraj seviyelerinin düşmesi, tarımsal üretimin gerilemesi ve içme suyuna erişimde yaşanan zorluklar; afet yönetimi, halk sağlığı, gıda güvenliği ve sosyal huzur açısından stratejik tehditler oluşturmaktadır. Su kaynaklarının tükenmesi, sadece bireysel yaşamları değil; afet anlarında tahliye, yangınla mücadele, salgın hastalıkların önlenmesi gibi kritik sivil savunma faaliyetlerini de doğrudan etkilemektedir.
Krizin Boyutları ve Su Kaynakları
Kaynak: sutema.org
Türkiye hâlâ su stresi sınırında: Kişi başına yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1.330–1.500 m³ arasında seyrediyor; bu değer su stresi (1.000–1.700 m³) aralığında yer alıyor. BM verilerine göre ise 2030’da kişi başına bu miktarın 1.000 m³’ün altına düşmesi, yani su fakiri ülke statüsüne geçme riski bulunuyor. Türkiye’nin %88’i çölleşme riski altında: Yeni UNCCD raporuna göre, özellikle Güney ve İç Anadolu bölgeleri ciddi tehlike altında. 21. yüzyıl sonuna kadar yağışlarda %30’a varan azalma bekleniyor . Yeraltı suyu kritik seviyede tükeniyor: Konya civarında yeraltı suyu yıllık ortalama 2 metre düşüyor; Niğde ve Karapınar gibi merkezlerde aşırı yer altı suyu çekimi gözlemleniyor Geniş çaplı obruk oluşumu: 2025 itibarıyla Türkiye’de 1.600’den fazla obruk oluştuğu tahmin ediliyor.
İklim ve Kuraklık Durumu (2023‑2025)
Rekor sıcaklıklar ve düşük yağış: 2024 Dünya Meteoroloji Örgütü raporlarına göre, 2024 yılı bugüne kadarki en sıcak yıl; Türkiye genelinde sıcaklık rekorları kırıldı. Orta Anadolu’ya düşen yağışlar %30’un altına inerek mevsim normallerinden uzaklaştı. Ankara'daki beş büyük barajın doluluk oranı %15’e kadar düştü; rezervuar seviyeleri %25 civarında sadece. ASKI, fazla tüketimi sınırlamak için kademeli su tarifesine ve su tasarrufu kampanyalarına başladı. Bu yıl hububat, ayçiçeği ve arpa verimlerinde ciddi azalma bekleniyor. Türkiye tahmin edilen buğday hasadının yaklaşık 2 milyon ton altında kalabilir.
Su Kıtlığına Yol Açan Nedenler
İklim krizi: Yıllardır süren sıcaklık artışı, düzensiz yağış rejimleri ve hızlı buharlaşma
Verimsiz sulama yöntemleri: Özellikle yüzey sulama sistemlerinde %35‑60 su kaybı yaşanıyor. Tarımda toplam su kullanımının %73’ü sulama amaçlı olup damla sulama yaygınlaştırılmalı.
Zayıf altyapı: İçme suyu şebekelerinde yaklaşık %48–50 oranında su kaybı yaşanıyor.
Kurak haritaları geniş alanları kapsıyor: 2025 temmuz haritalarına göre ülkenin yarısından fazlası farklı düzeylerde kuraklık riski altında.
Sınırötesi su politikaları: Fırat‑Dicle gibi havzalarda su yönetimi hem iç hem dış baskı altında.
Konya & Niğde Örneği
Konya‑Niğde Havzası ciddi su kıtlığı yaşıyor; aşırı yeraltı suyu kullanımı, kuyu sayısının artması ve verimsiz tarım uygulamaları su seviyelerini ciddi biçimde düşürdü. Araştırmalar, kolektif sulama sistemlerinin, arazi toplulaştırma ve su fiyatlandırması gibi uygulamaların acilen hayata geçirilmesini öneriyor.
Etkiler & Toplumsal Sonuçlar
Kırsal ve kentsel bölüşüm dengesizliği: Büyük şehirlerde su kesintileri ve sınırlamalar gündeme gelirken, tarımda verim kaybı ekonomik ve gıda güvenliği riskini tetikliyor.
Turizm baskısı: Özellikle Antalya gibi yaz nüfusu hızla artan ilçelerde suya erişim sezon boyunca sıkıntıya giriyor
Tarım sektörü zarar görüyor: Orta Anadolu’da hububat üretimi düşerken, sulama maliyetleri artıyor ve çiftçiler zor durumda kalıyor
Önerilen Çözümler
Politika Reformu & Yönetim:
-Damla sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, su kayıplarının önlenmesi.
-Tarım suyu fiyatlandırması, düşük verimli üretime engel olmak için (özellikle mısır ve pirinç gibi su yoğun ürünlerde)
-İçme su altyapısının yenilenmesi, şebeke kaçaklarının azaltılması.
İklim Uyum ve Arazi Yönetimi:
-Sulak alan restorasyonu, obruk riskine karşı arazi yapılarının korunması.
-Konutlarda yağmur suyu hasadı düzenlemeleri: İstanbul gibi belediyeler yeni yasa ve imar planlarında yer altı cinsten sistemlerine yöneldi.
-Ulusal ve yerel düzeyde adaptasyon ve iklim yasalarının bir an önce onaylanması.
Sivil Toplum & Bireysel Adımlar:
-Su tasarrufu konusunda kamu farkındalığı kampanyaları düzenlenmeli.
-Bireyler gri su kullanımı, yağmur suyu toplama gibi pratikler geliştirmeli.
Zaman Daralıyor
2025 verileriyle netleşiyor: Türkiye su stresi sınırında seyretmekle kalmıyor, önümüzdeki yıllarda su fakiri ülke statüsüne düşme riskiyle karşı karşıya. Alınabilecek önlemler, politika reformları, altyapı revizyonları, toplumsal dönüşümler — uygulanmazsa sadece su değil, tarımsal üretim, gıda güvenliği ve ekonomik kalkınma da tehlikeye girecek.
Zaman Daralıyor
2025 verileriyle netleşiyor: Türkiye su stresi sınırında seyretmekle kalmıyor, önümüzdeki yıllarda su fakiri ülke statüsüne düşme riskiyle karşı karşıya. Alınabilecek önlemler, politika reformları, altyapı revizyonları, toplumsal dönüşümler — uygulanmazsa sadece su değil, tarımsal üretim, gıda güvenliği ve ekonomik kalkınma da tehlikeye girecek.