Almanya, 2020’lerin başından itibaren değişen jeopolitik dengeler ve Ukrayna Savaşı’nın etkisiyle savunma konseptini kökten yenilemeye başladı. Ancak sadece orduyu değil, sivil halkı da kapsayan güvenlik politikaları artık gündemde. Son olarak Almanya Kızılhaç’ı (Deutsches Rotes Kreuz - DRK), nükleer tehdit ve geniş çaplı savaş senaryolarına karşı hükümeti açıkça uyardı. Federal Sivil Savunma Ajansı (BBK) Başkanı Ralph Tiesler, Almanya’nın sivil savunma altyapısını güçlendirebilmek için önümüzdeki 4 yılda minimum €10 milyar, sonraki 10 yılda toplamda yaklaşık €30 milyar yatırım gerektiğini açıkladı.
BBK, mevcut yaklaşık 2.000 Soğuk Savaş dönemi sığınağın yalnızca 580’inin işlevsel olduğunu, yani nüfusun %0,5’inden azını barındırabildiğini ve bu kapasitenin ciddi şekilde yetersiz olduğunu vurguluyor. Finlandiya ile kıyaslandığında fark daha da netleşiyor: Finlandiya nüfusunun %85’ine denk gelen kapasiteye sahip.
Ne İçin Harcanacak?
Metro istasyonları, otoparklar ve yer altı yapılarına dönüştürülebilir sığınak alanları planlanıyor. Ayrıca, uyarı sistemleri, yönlendirme tabelaları, mobil uygulamalar ve siren sistemlerinin siber güvenli hale getirilmesi gibi dijital altyapı yatırımları da gündemde. Tiesler halkı da aktif olarak sürece dahil etmeyi öneriyor: sivil savunma hizmetine gönüllü ya da zorunlu katılım, 72 saatlik (idealde 10 gün) acil durum hazırlıkları gibi bireysel sorumluluklar öne çıkıyor.
Sığınaklar Nerede Olacak?
Kızılhaç ve Federal Sivil Savunma Ajansı (BBK), halkı korumaya yönelik somut projeler öneriyor:
Metro istasyonları, otoparklar ve büyük şehirlerdeki tüneller sığınaklara dönüştürülecek.
Şu an Almanya’daki 2.000 sığınaktan yalnızca 579’u aktif durumda; bu kapasite nüfusun sadece %0.5’ini koruyabiliyor.
Finlandiya gibi örnek ülkelerle karşılaştırıldığında bu oran ciddi biçimde düşük: Finlandiya nüfusunun %85’i kadar kişi sığınaklara erişebiliyor.
Hangi Tehditler Söz Konusu?
Almanya Kızılhaç’ı, olası tehditleri yalnızca klasik savaş olarak değil; nükleer serpinti, elektrik altyapısına saldırılar, siber felç, kimyasal ve biyolojik saldırılar gibi geniş bir yelpazede değerlendiriyor. DRK’nin önerdiği önlemler şunları içeriyor:
-
Her hanede 72 saatlik (ideali 10 gün) acil gıda ve su stoku
-
Mobil uygulamalarla uyarı sistemleri
-
Siren ve ışıklı yönlendirme altyapısının yenilenmesi
-
Yeraltı iletişim ağlarının korunması
Değerlendirme: Türkiye Açısından Neden Önemli?
1. Yeni Güvenlik Paradigması: Almanya, uzun yıllar yumuşak güç yaklaşımıyla bilinen bir devlet olarak sivil savunmaya bu denli kapsamlı yatırım planı yapıyor. Bu yeni paradigma, Avrupa’da savunma-toplum entegrasyonunda çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.
2. Uluslararası Etkileşim: NATO içinde savunma harcamalarının GSYH’ya oranını %3,5’e çıkarmayı planlayan Almanya, sivil savunma dahil altyapı projeleriyle Orta Avrupa’daki stratejik duruşunu güçlendiriyor. Bu, nihayetinde Türkiye’nin de içinde yer aldığı NATO ittifakı bağlamında daha geniş paylaşım ve işbirliklerini gündeme getirebilir.
3. Ekonomik Etkiler: Kredi hacmi ve yatırım büyüklüğü büyüdükçe, ilgili sektörlere (savunma sanayi, yapı inşaatı, siber güvenlik teknolojileri, lojistik) verilen destek artıyor. Türkiye gibi savunma sanayinde rekabetçi oyuncular bu yükselen taliplerden biri olabilir.
SONUÇ
Almanya Kızılhaç’ı ve BBK, 10 yıllık bir sivil savunma seferberliği çağrısında bulunuyor. Hedef; metro istasyonlarını, tünelleri ve yer altı yapılarını sığınağa çevirmek, toplumu nükleer, biyolojik ve siber tehditlere karşı hazırlamak. 30 milyar Euro’luk bu dev plan, Avrupa’nın güvenlik mimarisinde yeni bir dönemin habercisi.